Film,  Mithat Furkan Anlar

Yetişkinlerin Dünyasında Çocuklar – SARHOŞ ATLAR ZAMANI

Sarhoş Atlar Zamanı, İran – Irak sınırında yaşayan insanların hayatlarını konu ediniyor. Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera ödülünü kazanan film, İranlı Kürt yönetmen Bahman Ghobadi tarafından yazılıp yönetildi. Film, Ghobadi’nin kendi köyünde geçiyor. Oyuncuların tamamı ise amatör.

Sarhoş Atlar Zamanı BBC tarafından Dünya sinemasının keşfedilmeyi bekleyen 12 şaheserinden biri olarak gösterildi.

FİLM ÖZETİ

Film çoğunlukla ailenin en büyük sağlıklı erkek çocuğu Ayoub (Eyüp) ekseninde geçiyor. Annesini en küçük kardeşinin doğumunda kaybeden Ayoub, babasının da kaçakçılık yaparken bir baskın esnasında öldürüldüğünün haberini alır. Okulu bırakır, artık 5 kişilik ailenin liderliğini yapmak ona düşmüştür.

Hasta/Engelli kardeşi Madi(Mehdi)’nin bir ay içinde ameliyat olması gerekir fakat bunun için yeterli paraları yoktur. Ameliyat olsa dahi en fazla 7-8 ay yaşayabilecektir. Ayoub parayı toplamak için kaçakçılara katılır. Ancak belli olmuştur ki Ayoub gereken parayı toplayamayacaktır. Bunun üzerine ablaları Rojin, Madi’nin ameliyat olabilmesi için bir Iraklı ile evlenir. Fakat damadın annesi Madi’yi istemez ve bir katır karşılığında evlilik gerçekleşir.

Ayoub, ameliyat parasını bulmak için katırı satmak ister. Kaçakçılara katılarak Irak sınırına doğru yola çıkar çünkü katırlar Irak’ta daha çok para ediyordur. Yolculuk öncesinde soğuk havalara dayanmaları için katırların sularına alkol karıştırılır. Sınıra yaklaştıklarında baskın yerler fakat katırlar kaçabilmek için fazla sarhoştur. Ayoub güç bela kaçmayı başarır ve filmin son sahnesinde kardeşiyle tel örgülerle çevrili sınırı geçerler.

GENEL DEĞERLENDİRME

  • Film çocukların ekseninde geçiyor. Ancak yetişkinlerin başa çıkabileceği sorunlarla mücadele etmek zorunda kalan çocukların hikayesini izliyoruz. Filmin başlarında pazardan dönen çocukların kamyonetin kasasında söyledikleri şarkının sözleri -çocuklar farkında olmasa da- bu konuyu özetleyen güzel bir detay olarak karşımıza çıkıyor.

“Hayat beni yaşlandırıyor,

 dağlarda ve vadilerde dolaşmak

 beni ölüme yaklaştırıyor.”

  • Oyuncuların tamamının yerli halktan olması ve hikâyenin ilhamını doğrudan gerçek hayattan alıyor oluşu, Sarhoş Atlar Zamanı’nın bir nevi belgesel niteliği taşımasına sebep olmuş. Açıkcası filmi izleyen herkesin ‘’Acaba bu hikaye gerçek mi?’’ sorusunu aklından geçireceğine eminim.
  • İlk uzun metraj filminin bu denli başarılı bir anlatım gücüne ulaşması yönetmenin yeteneğini açıkça gösteriyor. Sadece hikaye kurgusuyla değil sinematografik (görsel) yönüyle de kuvvetli bir eser ortaya konmuş. Sinematografik başarı, anlatımı güçlendiren bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Böylece bölgenin coğrafi koşulları oldukça açık şekilde izleyiciye aktarılmış.
  • Ghobadi’nin yeteneği filmin onlarca farklı festivalde onlarca ödül kazanmasıyla ödüllendirilmiş. Cannes ve Chicago gibi Dünya’nın önde gelen festivalleri de buna dahil.
Ayoub ve Ghobadi’nin birlikte çekindiği sahne arkası bir fotoğraf.

BONUS: Ayrıca yönetmenin en iyi dostlarında biri Martin Scorsese! Scorsese, yönetmenimizin yeni çıkacak filminin de yapımcılığını üstlenmiş. Hatta ilginçtir, popüler film The Irishman (İrlandalı)’de Bahman Ghobadi’nin de ufak bir rolü var. Yönetmen her ne kadar oyunculuktan hazzetmediğini söylese de Scorsese ve filmin oyuncularından Al Pacino’ya saygısından ötürü bu rolü kabul etmiş.

Bahman Ghobadi(solda) ve Al Pacino

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir